Barış Arslan

Tarih: 18.04.2019 22:39

İlahi Siyaset-1

Facebook Twitter Linked-in

İnsanoğlu yeryüzünde varolduğu günden itibaren, dünya Hak-Batıl mücadelesinde kıyamete kadar sürecek büyük bir savaşın zemini olmuştur. İbre zahiren batıl lehine görünsede, Hak varlığın mana ve manzumunu, bütün ihtişamıyla her zaman ve zeminde  temsil etmiştir. Bu savaşın tarafları farklı devirlerde değişsede hiç değişmeyen taraf şeytan ve hilafet makamıdır. Bugün bu makam etkin değildir. Bu sorun müslümanlara mutlaka ruz-i mahşerde sorulacaktır. 

 

Bugün İslam adına kapsayıcı bir siyaset yapmak mühim bir zaruretsede öncelikle bu temsiliyeti muşahhas bir yapıya sokmak birincildir. Bu teşahhus mutlaka bir milletin idari kabiliyet, liyakat ve hamasetiyle mümkündür. İkincil olarak kadim bir söylemle adı konmuş Nizam´ı Alem şuurunda, insanlığı cinnet halinden kurtaracak esaslardır. 

 

Bu kutsi mücadelenin devamı, teşekkülünden daha zor olacaktır. İnsan türünün zaaflarını bilen şeytan işbirlikçileriyle bu acziyetleri batıl cihetinden lehine kullanacaktır. Zaaf halindeki insanın dini aidiyetinden kaynaklanan boşluklukları milli saiklerler doldurmak şeytan ve batıl karşısında direnç sağlayacaktır. Çünkü insanın mizacı bu minval üzeredir. 

 

Şer odaklarının hiç bırakmadıkları en büyük güç, ideolojik çatışmalar ekseninde nifak yaymaktır. Güç dengesi tam oturana kadar bu yol şeytan için hep yıkıcı bir silahtır. 

 

Siyaset nifakın pençesindedir. Samimiyet ve ihlas bu pençeyi kıracak olan elmastır. Müslüman "ben" olma sefilliğinden "biz" olma şuuruna inkilab etmedikçe var olan kıymetini kaybetmek kenara dursun daha da çukura düşecektir. Bu süreçte "biz" şuuruyla elden gelenin en fazlasıyla canhıraş bir gayret gösterirsek Rabb teala rahmetiyle azic kaldığımız yerde bize imkan verecektir(lütfuyla).


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —